JORGE JESUS ARTIK FENERBAHÇEDE
Jorge Jesus bugün imzayı atarak, Fenerbahçe’nin yeni Teknik Direktörü oldu.
Dünyaca ünlü Portekizli Teknik Direktörümüz Jorge Jesus için Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi 1907 Tribünü’nde imza töreni ve basın toplantısı düzenlendi. Törende Yüksek Divan Kurulu Başkanımız Uğur Dündar, Başkanımız Ali Y. Koç ile Yönetim Kurulu Üyelerimiz de yer aldı. Basın mensuplarının yoğun ilgi gösterdiği toplantıda Fenerbahçe Token sahibi şanslı 6 kişi de bulundu.
BAŞKANIMIZ ALİ Y. KOÇ: DÜNYA ÇAPINDA BİR TEKNİK DİREKTÖR GETİRMENİN MUTLULUĞUNU YAŞIYORUZ
İmza töreninde ilk olarak söz alan Başkanımız Ali Koç, “Bir kez daha burada önemli bir imza töreni için bulunuyoruz. Hepinizin bildiği gibi zor bir karar. Benim için, bizim için… Ancak bu karar birden bire, nisan ayında, mayıs ayında filizlenen bir karar olmadı. Sezonu bir kez daha istediğimiz noktada bitiremedik. Son 18 haftanın -İsmail hoca döneminde- lideri olsak da, ilk 8 haftanın lideri olsak da arada geçen sürede yaşadıklarımız ve neticesinde sezonu ikinci bitirmemiz… Tabii ki hedeflerimiz noktasında uzak kaldık.
İsmail hocaya burada teşekkür ediyorum ama asıl teşekkürü yarın Kongre Üyelerimizin önünde hep beraber yapacağız. Orada duygu ve düşüncelerimizi sizlere aktaracağım. Geldiğimiz nokta itibarıyla aralık ayı sonu, ocak ayı başı imkanlarımızın el verdiği çerçevede A plus, dünya çapında kendini kanıtlamış hoca hedefimizi açıkça paylaşmıştık. İsmail hocayla da ilk oturup hocamıza bu görevi verdiğimizde açık ve net bir şekilde bu konuyu ifade etmiştim. Hatta alternatiflerin bir tanesinde hocamız, söz konusu hocayla beraber çalışacaktı. O da bizim için önemliydi. Ancak Sayın Jesus’la yaptığımız ilk görüşme Benfica’dan ayrıldıktan 4 gün sonraydı. O aşamada kendisi bırakın hocalık alternatiflerini değerlendirmeyi, futbol dahi konuşmak istemiyordu. Diğer alternatif yolumuz da her geçen gün daha kuvvetleniyor, daha meyve verir duruma geliyordu. Ama işte bu futbol. Yolda, yollar bazen değişebiliyor. Nisan ayı itibarıyla Sayın Jesus’la görüşmelerimiz daha da sıklaştı. Bugün geldiğimiz nokta itibarıyla eski yöneticimiz Sayın Emre Can’ın da büyük katkıları olmuştur. Kendisi ve oğlu Eren sık sık Portekiz’e gidip geliyor, hocayla tanışıyor. Tanıştıkça daha da birbirlerini seviyorlar, ilişkileri ilerliyor. Biz gidip geliyoruz ve mayıs ayının başlarına doğru daha somutlaşmaya başladı. Meğer hocamız Slavia Prag maçında itibaren takımın bütün maçlarını izlemeye, incelemeye, değerlendirmeye başlıyor. Tabii bunlardan çok sonra haberdar olduk. Sonuç itibarıyla kimyamız uyuşuyor, hocamızın Fenerbahçe’ye olan ilgisi, Fenerbahçe’nin büyüklüğü, tarihi, ne ifade ettiği ve belli bir süre şampiyon olamaması ve tekrar tarih yazma arzusu hocamızın ilgisini çekiyor. Netice itibarıyla bugün huzurlarınızda dünya çapında veya bir Türk takımının getirebileceği en üst seviye hocayı getirmenin mutluluğunu, sevincini, güvenini ve geleceğe dair sunduğu umut, ışık, her şeyi bir araya koyduğumuz zaman bugün burada sizlerin huzurunda olmaktan dolayı şahsım ve Yönetim Kurulum adına son derece mutlu ve memnunum. İnşallah Cumhuriyetimizin 100. yılında Fenerbahçe sadece futbolda değil, mücadele ettiği her kulvarda mutlu sona ulaşacak bir kapasiteye gelir. Diğer takımlarımızla ilgili de ilerleyen haftalarda açıklamalarımız olacak.
Hocamızın başarısı, istatistikleri, aldığı kupalar, çalıştığı takımlar… Bunları konuşmaya bile gerek yok. Hepinizin malumu. Ama en önemlisi her zaman 2 puan averajın üstünde bir noktada olması.
Hocamızın bizi, bizim beklentilerimizi, hedeflerimizi ve şanlı camiamızı tanıması bizim işimizi biraz kolaylaştırdı çünkü çok fazla alternatifleri ve talibi vardı. O da kendine has üslubu ve stiliyle bize hiç renk vermeden… Sonradan öğrendik ki derinlemesine önündeki bütün fırsatları inceledikten sonra bizlerle olmaya, ülkemizin 100. yılında Fenerbahçemizin teknik direktörlüğünü yapmaya karar verdi.
Dolayısıyla ne yaptık? Hocamız 3 gündür burada. Stadımızı gezdi, kulübümüzün ofislerini gezdi. Samandıra’ya gitti ve orada birkaç saat harcadı. Çok enteresan geri bildirimleri oldu. En önemli geri bildirim Fenerbahçe’nin imkanlarının en üst seviye bir kulüpte olan imkanlarla benzer hatta daha iyi seviyede olduğuydu. Samandıra’yla ilgili, otobüsümüzle ilgili tespitler, duvarlarda olması gereken şeyler, fitness odasındaki makinaların konumundan tutun duvarlarda olacak resimlerden toplantı salonundaki koltukların rengine, otobüsümüzün dizaynına kadar pek çok konuda bize ev ödevlerini verdi. İnşallah biz de çoğunu ayın 13’üne kadar, geri kalanlarını da sezon başlamadan tamamlamayı arzu ediyoruz. Hocamız 1 yıllık anlaşma yapmak istedi. Sorarsanız sebeplerini söyler ama tek sebebi gittiği her yerde 1 yılla başlıyor. Biz onu tanıyacağız, o bizi tanıyacak. Şunu da biliyorum ki hocamız Fenerbahçe’yle bir şampiyonluk yaşadığı zaman buraya olan bağları, duyguları, hisleri çok daha güçlenecektir. Bundan tereddüttüm yok.
Her gün önümüzdeki yılın planlamasına dair toplantılar yaptık. Hocamız eksik her bir bölge için en az 5’er alternatif ve bu alternatiflerin de sizlerin beklentisinin aksine kulübümüzün içinde bulunduğu durumu bilerek, değerlendirerek yapılmış gerçekçi ve ulaşılabilir isimler olduğunu söyleyebilirim. Bu isimlerin hiçbiri de basında yok. Şu an basında sizler sayesinde çıkan isimlerin bir tanesi dahi doğru değil. Bunu da üstüne basarak söylemek istiyorum. Bu tarihi, bu önemli günümüzde bizlerle olduğunuz için hepinize tek tek teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.
JORGE JESUS: HEM TEKNİK EKİBİMİZİN HEM DE FUTBOLCULARIMIZIN ÇOK İYİ OLABİLMESİ İÇİN HER İMKÂNA SAHİBİZ, BU SENE ŞAMPİYON OLMAK İSTİYORUZ
Başkanımızın ardından konuşan Teknik Direktörümüz Jorge Jesus, Fenerbahçemize, Avrupa’nın en büyük kulüplerinden biri olduğunu bilerek geldiğini söyledi ve şunları ekledi: “Hem teknik ekibimizin hem de futbolcularımızın çok iyi olabilmesi için her imkâna sahibiz. Bu yüzden bu sene şampiyon olmak istiyoruz.”
Teknik Direktörümüz Jorge Jesus, imza töreninde şu şekilde konuştu:
“Herkese iyi günler dilerim. Burada olmak benim için gerçek anlamda büyük bir gurur. Ben, buraya Türkiye’ye, Fenerbahçe’ye gelirken gerçekten Avrupa’nın en büyük kulüplerinden biri olduğunu bilerek geldim. Fenerbahçe’nin büyüklüğünü ve buradaki beklentileri de biliyordum. Buraya gelmemdeki en büyük etkenlerden biri; Başkanımızın beni gerçekten çok isteyip, beni ikna etmesi ve aynı zamanda taraftarlarımızın da beni ne kadar istediğini göstermesi. Benim, oğlumun ve ekibimin sosyal medya hesaplarını taraftarlarımız gerçek anlamda istila ettiler. Düşündüm ki ben, gerçekten beni çok isteyen bir kulüpte olmalıyım. Buraya maddi sebeplerden dolayı gelmedim! Çünkü beni isteyen başka kulüpler de vardı ama ben gerçekten büyük bir takımda çalışmak istiyordum, taraftarları tutkulu bir şekilde takımına bağlı, takımını seven taraftarlara sahip bir takımda çalışmak istiyordum. Ben de bütün tutkumla buradayım. Çünkü benim çalışma metodum aslında Fenerbahçe taraftarına çok benziyor. Ben de işime tutkuyla bağlıyım ve bu yüzden buradayım. Fenerbahçe bana bu şartları sundu, ben ve ekibim de büyük bir takımda çalışmak istediğimiz için buradayız. Umarım burada mutlu olurum, buradaki beklentileri karşılayabilirim. Ben, kendi işime güveniyorum ve burada kazanabilmemiz için gerçek anlamda her şart var. Hem teknik ekibimizin hem de futbolcularımızın çok iyi olabilmesi için her imkana sahibiz. Bu yüzden bu sene şampiyon olmak istiyoruz.”
Soru cevap kısmına geçilmeden önce tekrar söz alan Başkanımız Ali Y. Koç, taraftara açık bir imza organizasyonu yapmadıklarını ve bu durumu taraftarımızın anlayışla karşılaşacağına olan inancını paylaştı.
BAŞKANIMIZ ALİ Y. KOÇ: ESAS COŞKUYU SAHADA ALACAĞIMIZ SONUÇLARLA YAŞAYACAĞIMIZDAN HİÇBİR ŞÜPHEM YOK
Başkanımız, “Taraftarlarımıza seslenmek istiyorum: Hocamız da söyledi, evet biz çok uğraştık, çok gittik geldik, Selahattin Bey gitti geldi, ben gittim, tanıdık, kimyamız uyuştu vs. vs. ama taraftarlarımızın da sosyal medya üzerinden yapmış oldukları müthiş organizasyon –organik bir organizasyon- hocanın karar vermesinde de çok büyük etken oldu. Bu sebeple biz, taraftarlarımızın önünde bir imza töreni yapıp yapmama konusunu çok istişare ettik. Genelde benim şahsen tarzım değil ama çok düşündük. Fakat bugüne kadar buraya gelip büyük şovlarla, binlerce taraftarın önünde imza atan ki çoğunlukla oyuncuların başarılı olmadıklarını da bir gerçek olarak kafamızda not ettiğimiz için ben de şahsen toteme, uğura, şansa inanan biri olarak, bir de stadımızın bir kısmının inşaat halinde olmasından dolayı bu toplantıyı bu şekilde yapmaya karar verdik. Taraftarlarımızın anlayışla karşıladığını düşünüyorum. Ama hocamız da mümkün olan ilk idmanı da taraftarlara açık tribünler önünde yapmak istediğini bize ifade etti. O yüzden bir kez daha onlara teşekkür ederim. Bu şekilde yaptığımız için anlayışlarına sığınıyorum. Biz, genelde çok daha büyük, şov seviyesinde etkinlikler yapabilirdik ama gelirken de, bugünkü imza töreninde de, giderken de mümkün olan en basit, insanları, taraftarları yormayacak, polisleri meşgul etmeyecek bir şekilde yapmaya karar verdik. Esas coşkuyu sahada alacağımız sonuçlarla yaşayacağımızdan da hiçbir şüphem yok.” diye konuştu.